Bilindiği gibi belediye meclisleri bu ay içerisinde 2012 yılı ilan reklam tarifelerini belirleyerek karara bağlayacaklar. Ancak belediye meclislerinin tarife ile vergi koyma yetkisi bulunup bulunmadığı sorusu Danıştay Vergi Davaları Kurulunca inceleme konusu yapılarak karara bağlandı. Karara göre vergi sadece kanunla konulur, belediye meclislerine yetki veren 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Anayasa’nın 73. maddesine aykırı bir düzenlemedir.
Mahkemelerin, Anayasaya aykırı buldukları kanun maddelerini Anayasa Mahkemesi gündemine taşıma yetkisi bulunduğundan bu başvuru Anayasa Mahkemesince kabul edilerek 2010/62 sayı ile Mahkeme gündemine alındı. Mahkeme başvuruyu iptal ederse belediye meclislerince yapılan tarifeler geçersiz olacak ve Meclisin yeni bir kanun çıkarması gerekecek.
Ocak ayında ilan reklam beyannamelerini itirazı kayıtla vererek vergi mahkemelerine başvurmak mümkün.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun kararı kısaca şöyle;
“2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, belediye gelirlerini dört ayrı kısımda düzenlemiştir. Birinci kısım, vergileri; ikinci kısım, harçları; üçüncü kısım, harcamalara katılma paylarını kapsamaktadır. Yasanın Dördüncü Kısmı ise vergi ve harç tarifelerinin tespitine ilişkin düzenlemeleri de içeren çeşitli hükümlere ayrılmıştır.
Vergiler, harçlar ve katılma paylarından oluşan belediye gelirlerinden harcamalara katılma payları, hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamı üzerinden ve Yasanın Üçüncü Kısmında öngörülen yöntem ve esaslara göre tahakkuk ettirildiğinden belli tarifeye göre alınan belediye gelirleri, vergi ve harçlardan oluşmaktadır.
İlan ve reklam vergisinin en az ve en çok tutarı Yasanın 15’ inci maddesinde yer alan maktu tarifede öngörülmüş. Bu tarife, 1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 31.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5281 sayılı Yasanın 16’ ncı maddesiyle değiştirilmiştir. Değişikl tarifenin (5) işaretli bölümünde; ilan ve reklam amacıyla dağıtılan broşür, katalog, duvar ve cep takvimleri, biblolar veya benzerlerinin her biri için en az 0,01; en çok 0.25 YTL. İlan ve reklam vergisi belirlenmiştir.
İlan ve reklam vergisine ilişkin maktu tarifleler, 96’ncı maddenin (B) fıkrasında yer alan kuraldan dolayı, en az ve en çok tutarı 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 15’ inci maddesinde öngörülen 5281 sayılı Yasa ile değişik düzenlemedeki tutarlar gözetilerek belediye meclisleri tarafından yapılan tarifeye göre tahsil edilmektedir. Bu nedenle, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 96’ ncı maddesinin (B) fıkrası, dava konusu ilan ve reklam vergisinin dayanağını oluşturmaktadır.
Yasa, Bakanlar Kurulu’na 96’ ncı, maddenin (A) fıkrasında tanınmış olan yetkinin kullanılması sırasında tespit şekli ve duyurulması da Yasada gösterilen gruplandırmanın gözetilmesini öngörmüşken; 96’ ncı maddenin (B) fıkrasında belediye meclislerine tanınmış olan yetkinin kullanılmasına esas olmak üzere, ne şekilde tespit edileceği, hangi ölçütlere dayanacağı yasada gösterilmeyen ve belirsizlik içeren, çeşitli semtler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklara bakılması dışında bir ölçü öngörmemiştir.
Dolayısıyla konusunu, belediye ve mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın oluşturduğu ilan ve reklam vergisi için belediye meclisleri, yetki alanında, belirlilik ve ölçülülük kriterlerini içermeyen, öngörülen, çeşitli semtler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılığın hangi ölçütlere dayanılarak göz önüne alınacağının belirsiz kalmasından doğan bu durumun, hukuki güvenlik ilkesine aykırı düştüğü açıktır.
Herkesi, kamu giderlerini karşılamak üzerine mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü tutan ve vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımını maliye politikasının soysal amacı olarak belirleyen Anayasanın 73’üncü maddesi; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulmasını, değiştirilmesini veya kaldırılmasını öngörmüştür. Bu nedenle vergilendirme yetkisi, yasama organı tarafından kullanılabilen yetkilerdendir. Bu yetkinin kullanılmasından vergi yükünün adil ve dengeli dağılımını ve herkesin mali gücüne göre vergi ödemesini sağlama amacının gerçekleştirilebilmesi için sosyal ve ekonomik değişimlerin de bir gereği olarak, 73’ üncü maddenin son fıkrasında yasama organınca bu yetkinin, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden muaflığa, vergi istisnalarına, vergi indirimlerine ve vergi oranlarına ilişkin olmak üzere ve yukarı ve aşağı sınırları yasada gösterilmek koşuluyla değişiklik yapılması konusunda Bakanlar Kuruluna kısmen devredilebilmesine olanak tanınmıştır. Anayasada, yasallık ilkesinin tek istinasını Bakanlar Kuruluna devredilebilen bu yetki oluşturmaktadır. Bunun dışında vergilendirme alanında başka hiçbir organa tanınmış veya devredilebileceği öngörülmüş bir yetki bulunmamaktadır.
Belediye Gelirleri Kanunun 96’ ncı (B) fıkrasında belediye meclislerine, aynı maddenin (A) fıkrası dışında kalan vergi ve harçlara ait maktu tarifeler yapmak konusunda yetki tanıyan kural, Anayasanın 73’ üncü maddesine aykırı düşmektedir. Esasen Anayasa, maktu vergileri tespit Bakanlar Kuruluna dahi yetki tanımamıştır.
2464 sayılı Yasanın 96’ ncı maddesinin (B) fıkrası, aynı zamanda Anayasanın 2’nci, 6’ncı, 8’inci ve 11’inci maddelerine de aykırı görülmüştür.”
Av. Ayşe Z. AYDIN
ARED Genel Koordinatörü
Açıkhavada Haberler / Kasım – 2011